Pozitif Bakış Açısına Sahip Olmanın Gizli Gücü

Yazar:

Yayın Tarihi:

Kendimizi etkili bir şekilde değiştirmek için, önce algılarımızı değiştirmeliyiz.” 

Stephen R. Covey

Birçok kişi, ilişkilerinde anlamak ve anlaşılmak için derin bir istek duyar. Fakat hiç kimse, bu isteğin yerine gelmesi için öncelikle kendi bakış açısını değiştirmesi gerektiğini akıl etmez. Aslında, olumlu bir bakış açısını tercih etmek, sizi; acı, mücadele ve esaret dünyasından kurtarır. Tıpkı, en iyi arkadaşınız ya da en dürüst aile üyeniz gibi, pozitiflik, sizi destekleyebilir, cesaretlendirebilir, yeni zirvelere çıkarabilir, yalnız olduğunuzda bile sevildiğinizi hissetmenizi sağlayabilir. Böylesine bir destekle gülümseyebilir ve güldürebilirsiniz. 

Gerçek şu ki, pozitif bakış açısı, gerçekte kim olduğumuzu ortaya çıkarır. Çünkü doğamız gereği hepimiz saf pozitif varlıklarız. Ancak ne yazık ki, pozitifliğin gücünü kullanmak yerine, bunu görmezden geliyor ve karamsarlığa kapılıyoruz. Peki siz, pozitif bakış açısı oluşturarak, yaşamınızda sahip olmak istediğiniz herşeyi elde etme gücünüzün olduğunu biliyor musunuz? Evet, tıpkı The Beatles grubunun gitaristi George Harrison’un “Hepsi zihninde” sözü ile belirttiği gibişu an, içinizde o güç var. Fakat bu gücü ortaya çıkarmanın püf noktası, olumlu değişiklikler yapmaya hazır olduğunuzda, mazeretlerin sizi geri döndürmesine izin vermemektir. Bunun için, diğer insanları, belirli durumları, sağlığınızı, aile geçmişinizi, yaşınızı ve çevrenizi suçlamayı bırakmalısınız. Çünkü düşünceleriniz, kelimeleriniz, tavrınız ve eylemleriniz, yaşamınızın olumlu ya da olumsuz yönde gidişatını etkileyen ve sadece sizin kontrol edebileceğiniz şeylerden ibarettir. Hedefinize gerçekten ulaşmak istiyorsanız, pozitif bakış açısını sürdürerek, tüm benliğinizle peşinden koşmalı ve başta kendi mazeretleriniz olmak üzere, her bir engelin üstesinden gelmelisiniz. Böylelikle, şimdi içinde bulunduğunuz durumun, tamamen düşünce yapınız ve hayata bakış açınızla ilgili olduğu bilincinde olmak suretiyle, her şeyde ve her an olumlu bakış açısını seçerek, hayatınızda büyük olumlu değişiklikler meydana getirebilirsiniz.

Analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung’un “Başkalarında bizi rahatsız eden her şey, kendi kendimizi anlamaya başlamamızı sağlayabilir.” sözünü, pozitif düşünce yapısının nasıl çalıştığı ile ilgili bir örnekle açıklamak istiyorum. Davranışları sizi rahatsız eden ve çok fazla zaman ayırmak istemediğiniz bir iş arkadaşınızı düşünün. Bu kişiden hoşlanmıyorsunuz, ama pozitif bakış açısını tercih ederek, kalbinizi ve zihninizi açıp, bu kişiye gerçekten iyi niyetle baktığınızda, eminim, onda en az bir iyi özellik bulabilirsiniz. Zamanla, iyi özelliklere odaklanarak, o kişiyi sevmek için daha fazla neden ortaya çıktığını görür ve bu kişi ile daha verimli şekilde çalıştığınızı fark edebilirsiniz. Bu durum, pozitif düşüncenin nasıl çalıştığına dair basit bir örnektir! Bu yöntemi, her şeye uygulayabilirsiniz.

Tabii ki, olumlu bir düşünce yapısı ve buna bağlı olarak, olumlu yaşam tarzı benimsemek, adı üstünde bir yaşam tarzı ve bir süreçtir ve bu nedenle bir gecede olmasını beklememelisiniz. Ancak, düşünce süreciniz ve eylemlerinizle ilgili gün boyunca bilinçli kalırsanız ve bunu birkaç hafta devam ettirirseniz, hızlı bir şekilde olumlu bir ruh hali ve yaşam tarzı oluşturabilirsiniz. Olumlu bakış açısının gücünden yararlanmaya başlamak için olumlu zihniyeti mutlaka sürdürmeniz gerekir. Şu an bulunduğunuz yer için minnettar olun ve her an için olumlu bakış açısını seçerek ortaya çıkan olumlu değişiklikleri ve büyümeyi görmeye başlayın. Unutmayın, olumlu bir tutumla yaşamak, hayatınızı en iyi şekilde yaşamanın tek yoludur. Çünkü bu tutum, bulunduğunuz yerde mutlu olmanızı ve bu şekilde, daha fazla bolluğu kendinize çekmenizi sağlar. 

Pozitif Bakış Açısı Nasıl Sürdürülebilir?

Bu makaleyi burada bitirebilirdik, ancak birçok kişi, işler istedikleri gibi gitmediğinde, olumlu bakış açısını nasıl devam ettireceklerini merak etmektedir. Pozitif olmak, her zaman kolay olmasa da, karşılaşılan zorluklar, olumlu bakış açısına en çok ihtiyaç duyulan durumlardır. Çünkü bu zorlukların üstesinden gelerek daha güçlü bir duygusal yapı oluşturmak ve hedeflere bir adım daha yaklaşmak, ancak pozitif bakış açısını sürdürerek gerçekleştirilebilir. Karşılaşılan zor durumlarda, olumlu düşünceleri içinizde hissetmek için, açık bir zihne sahip olmanız ve affetmeniz anahtar roldedir. Buna ek olarak, pozitif bakış açısı oluşturmanızı engelleyen, bazı inançların farkında olmanız gerekir. “Mükemmelliğin Peşinde” filminden bir alıntıda, potansiyelinize en uygun performansı sergileme ve neşeli bir yaşam sürdürme kapasitenizi olumsuz yönde etkileyebilecek, bu tür inançlar ortaya koyulmaktadır (Elis & Harper, 1976). Örneğin:

  • Önemli bulduğunuz tüm insanlardan her zaman sevgi ve onay almanız gerektiği inancı.
  • Her zaman tamamen yetkin, yeterli ve başarılı olduğunuzu kanıtlamanız gerektiği inancı.
  • Duygusal sefaletin, dış baskılardan geldiği ve duygularınızı kontrol etme veya değiştirme konusunda çok az yeteneğiniz olduğu inancı.
  • Eğer bir şey korkutucu veya tehdit edici görünüyorsa, yalnızca ona odaklanmanız ve endişelenmeniz gerektiği inancı.
  • Geçmişinizin önemini koruduğu ve yaşadığınız olumsuzlukların, hayatınızı güçlü bir şekilde etkilediği için bugün duygularınızı ve davranışlarınızı belirlemeye devam etmesi gerektiği inancı. 

Ne yaptığınız ya da kendinizden ne kadar ödün verdiğiniz önemli olmaksızın, ne her zaman tüm insanların sevgisine ve onayına sahip olabilir, ne de her zaman her konuda tamamen yetkin olabilirsiniz. Yaratılış itibariyle hiçbir insan mükemmel değildir ve olmayacaktır. Fakat her insan, bakış açısını değiştirme, odağını geliştirme ve duygularını doğrudan etkileme kapasitesine sahiptir. Bu şekilde, hepimizin büyümek ve değişim sürecine sürekli olarak katılmak için yeteneğimiz mevcuttur. Böylesine bir bilinci içselleştirerek, sahip olduğunuz ve sizi hedefinizden alıkoyan inançların, pozitif bakış açısını sürdürmenizi engellemesine izin vermemelisiniz. 

Hayatınızda her meydan okumanın sizi daha güçlü hale getireceğini, her zorluğun sizi daha akıllı ve hedeflerinize daha da yakınlaştırmakta olduğunu bilmelisiniz. Her zaman olumlu düşünmeli ve kendinize güvenmelisiniz. Çünkü inancınızı yitirdiğinizde yavaşça geriye doğru kayarsınız. Ve eğer bu bir alışkanlık haline gelirse, sanki hayatta tüm problemler ardı ardına sizi buluyormuş gibi bir kısır döngü içine girersiniz.Olumlu bakış açısını benimsediğiniz ve bunu bir alışkanlık haline getirdiğinizde, hayatınızın her alanında kendinizi bolluk içinde hissedersiniz. Unutmayın, hayatta karşılaştığınız şeyler tesadüf değil, bakış açınızla ilgilidir. Bu nedenle, bilinçli bir şekilde olumlu bakış açısının gücünden yararlanmayı seçmelisiniz.

Dr. Zeynep Arslan

Dr. Zeynep Arslan, Envizyon Gelişim Merkezi’nin pazarlama müdürü ve içerik yöneticisidir. Uzmanlık alanları; pazarlama, marka yönetimi, içerik geliştirme, kariyer yönetimi, koçluk ve mentörlüktür. Yaşar Üniversitesi İşletme Yönetimi Anabilim Dalı’ndan doktora derecesi, Ege Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı’ndan yüksek lisans derecesi, Anadolu Üniversitesi İşletme Yönetimi ve Balıkesir Üniversitesi Tarih Bölümleri’nden ise lisans dereceleri bulunmakta olup birçok alanda bilimsel ve fikri çalışmalara imza atmıştır. Evli ve 1 çocuk sahibidir.

DİĞER KONULAR

İLGİLİ YAZILAR